İnsan, Çevre, Madencilik
Takip Haber Ajansı –
Son Irmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
Kızılderili Atasözü
Bu atasözünü kim bilir kaç kere duymuş veya okumuşuzdur. Anlamını özümsemiş, duyarlı kimselere ne mutlu. Ülkemizdeki yeşilin nasıl acımasızca yok edildiğine bakarsak, alışılagelmiş, bilindik sözlerin tesirini ve bizdeki idrakini yavaş yavaş kayıp ettiğine kanaat edebiliriz.
Maden arama çalışmaları adına Cengiz Holding’in yan kuruluşu Truva Madencilik, Halil Ağa Bakır ve Altın Madeni Projesi için Kaz Dağları’nda 1 milyona yakın ağacı kesti. Bu proje o bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşan yaklaşık 10 köyü mağdur etmekte.
Köylüler, maden arama çalışmalarında, köylerinin bitişiğinde patlatılan dinamitlerden dolayı ekinlerin zarar gördüğünü, eskisi gibi verim alamadıklarını ve hayvanlarının düşük yaptığını, otlatmak için kullandıkları meraların çölleştiğini, içme sularının çamurlu aktığını söylediler.
Köylüler gerçekten çok mağdur durumdalar.
Çeşitli su kaynaklarının yemyeşil ormanların bulunduğu Kaz dağlarındaki köylerin şimdi havası tozlu, akan içme suları çamurlu ve meraları çölleşmiş halde. Köylülerin, geçim kaynaklarını yok etmek, onları açlığa mahkûm etmek demektir.
Bunun akla sığmaz, vicdanları yaralayan bir durum olduğu ise aşikâr.
Yakın zamanda Cengiz Holding , çalışmalarının rahat ilerlemesi için köylünün toprağını satın alma girişimlerinde bulundu. Toprağını satmayan köylüler ise dava ediliyor.
Köylü zaten zor geçiniyor.
Aslında bu, ülkemizde uygulanan para politikaları ve enflasyon sebebiyle ezilen, doğru dürüst kazanamayan, yarı açlığa mahkûm olmuş köylüleri para ile kandırma politikasından başka bir şey değil.
Köylüler direniyor. Seslerini daha çok duyurmak istiyorlar. Enerji Bakanlığı, maden arama çalışmalarının içinde kalan Hacıbekirler ve Muratlar köyü dahil 263 bin 605 metrekare araziyi kamu yararı diye kamulaştırma kararı aldı.
Cengiz Holdingin ilk projesi 600 dönümlük bir araziyi kapsıyorken, şimdi 6 bin dönüm bir saha üzerinden proje çalışmaları ilerliyor.
Bir milyona yakın ağaç kesildi.
Çanakkale’de çevreciler, köylülere destek vermekte, pankartlar açarak, konuşmalar yaparak seslerini daha çok duyurmaya çalışmaktalar. Çevrecilerin ve köylülerin bu direnişi, Çanakkale’nin şehitlerimizin kanıyla sulanmış toprakların, efsanelere konu olmuş Kaz dağları ormanlarının zenginliği, tarihiyle, çevresiyle, insanıyla değerli. Bütün bunların maden arama faaliyetleriyle yok edilmemesi gerek.
Madencilik faaliyetlerinin zümrüt ormanlarımızı böylesine katletmesi, mağdur olanları görmezden gelmesi gerçekten çok acı.
İnsanın, çevrenin, ormanın önemini, değerini ne zaman idrak edeceğiz? Ormanlar çölleştikten, sular kuruduktan, hayvancılık yok olduktan kısacası hayat bittikten sonra anlayacaksak hiç anlamayalım daha iyi.
#İnsan #Çevre #Madencilik