Uzman Psikolog Serap Minaz Kıratik İle Psikolojik İlk Yardım

Çiftlere, çocuklara, ergenlere, ailelere ve yetişkinlere danışmanlık veren ve kurucusu olduğu anaokulu ile yüzlerce aile ve çocukla çalışmalar yapan Uzman Psikolog Serap Minaz Kıratik; acil durum, afet veya travmatik bir olaydan etkilenen kişilere destek vermek amacıyla gerçekleştirilen psikolojik ilk yardım hakkında MAG Mart sayısına özel açıklamalarda bulundu.

uzman-psikolog-serap-minaz-kiratik-ile-psikolojik-ilk-yardim.jpg

Çiftlere, çocuklara, ergenlere, ailelere ve yetişkinlere danışmanlık veren ve kurucusu olduğu anaokulu ile yüzlerce aile ve çocukla çalışmalar yapan Uzman Psikolog Serap Minaz Kıratik; acil durum, afet veya travmatik bir olaydan etkilenen kişilere destek vermek amacıyla gerçekleştirilen psikolojik ilk yardım hakkında MAG Mart sayısına özel açıklamalarda bulundu…

“Psikolojik ilk yardım kavramı sanıldığı gibi psikoeğitim, tedavi, teşhis, terapi ya da bir danışmanlık değildir” açıklamasında bulunan Psikolog Serap Minaz Kıratik sözlerine şöyle devam etti: “Doğru şekilde anlaşılır ve ilk yardım yönergeleri doğru izlenirse herkes tarafından uygulanabilir. Bunun için ruh sağlığı alanında çalışıyor olmak şart değildir. Yıllar içinde, acil durumlardan sonra birçok insanın birtakım temel desteklerle iyileşebildikleri ve psikolojik sağlıklarında herhangi bir problemle karşılaşılmadığı gözlenince ilk aşamada öncelik, psikolojik ilk yardıma verildi. Hem çocuklara hem de yetişkinlere bu anlamda hepimiz destek olabiliriz. Çocukların bolca oyunla kendilerini ifade etmelerine alan tanımamız, yetişkinleri ise dikkatle ve samimiyetle dinlememiz gerekiyor.”

Psikolojik ilk yardım ile insanların kendilerini güvende, anın içinde, umudunu yitirmemiş hissetmelerini, sosyal olarak izole olmadan bağ kurmaya devam edebilmelerini ve yaşadıkları yoğun stresi azaltmayı amaçladıklarını belirten Kıratik “ “En azından yaşıyorsun,”, “En azından sakatlanmadın,” gibi durumu küçülten şeyler söylememeye özen göstermeli, avutmaya yönelik gerçekçi olmayan, tutulamayacak, umut vadeden sözlerden uzak durulmalıdır. “Seni anlıyorum,” gibi sığ ve anlaşılmamış bir cümle yerine “Seni anlamam mümkün değil ama yanındayım, güvendesin.” demek çok daha anlamlı olacaktır. Kişiye destekleyici, şefkatli ve güvenli bir ortam sağlamalı ve her nasıl hissediyorsa, böyle hissediyor olmasının çok insani ve doğal olduğu hatırlatılmalıdır. Travmatize olmuş kişilere, detay vermeleri veya yaşadıklarını anlatmaları yönünde herhangi bir şekilde ısrar etmemeye özen göstermeli, sadece dinlemek ve destek olmak için içtenlikle yanında olduğumuzu hissettirebilmeliyiz” açıklamasında bulundu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı