2022’de Hiper Otomasyon, Paralel İnternetler ve Merkezsizleştirmeyi Daha Çok Duyacağız

2022, Yeni Normal’den Ziyade Yeni Şimdi’nin Yılı Olacak Citrix’e göre; kuruluşlar, normalin bir sürekli değişim ve evrim durumu tarafından temsil edileceği ve şimdinin yol üzerindeki herhangi bir günü yansıtacağı, gücünü teknolojiden alan bir geleceğe doğru olan yolculuklarını sürdürecekler.

2022de-hiper-otomasyon-paralel-internetler-ve-merkezsizlestirmeyi-daha-cok-duyacagiz.jpg

2022, Yeni Normal’den Ziyade Yeni Şimdi’nin Yılı Olacak

Citrix’e göre; kuruluşlar, normalin bir sürekli değişim ve evrim durumu tarafından temsil edileceği ve şimdinin yol üzerindeki herhangi bir günü yansıtacağı, gücünü teknolojiden alan bir geleceğe doğru olan yolculuklarını sürdürecekler. Odak noktası da bu ikisinin arasındaki denge olacak.

Çoğu işletme pandemi başlamadan önce zaten bir tür dijital dönüşüm yolculuğundaydı. Ve küresel iş ortamının COVID nedeniyle önemli ölçüde değişmesi, ileri görüşlü kuruluşların çabalarını daha da artırmaları için neredeyse bir kusursuz fırtına senaryosu yarattı. Son iki yıl içinde iş modellerinin, tedarik zincirlerinin ve yetenek stratejilerinin şekil değiştirdiğine tanık olanlar şimdi daha fazla etkinleştirme teknolojisinden yararlanmak ve yeni zorlukları aşmalarına yardımcı olması amacıyla bu teknolojiyi kullanmak için olağanüstü bir fırsata sahipler.

Citrix Teknoloji Stratejisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Reilly, 2022 için öngörülerini açıkladı. Reilly’e göre, 2022 yaklaşırken yeni normalden ziyade bir yeni şimdi söz konusu. Kuruluşlar, normalin bir sürekli değişim ve evrim durumu tarafından temsil edileceği ve şimdinin yol üzerindeki herhangi bir günü yansıtacağı, gücünü teknolojiden alan bir geleceğe doğru olan yolculuklarını sürdürecekler. Odak noktası da bu ikisinin arasındaki denge olacak.

Bazı örneklerde, bunu bir tür birleşmeye karşı genişleme gibi düşünebiliriz. Örneğin, aceleyle oluşturulan altyapı teknolojileri ve süreçler evrimleşerek kararlı hale gelecek ve olgunlaşacak. Uygulama teknolojileri, iş kolları için seçenekler ve kullanıcılar için basitlik sağlamaya devam edecek. Bulut ve hibrit bulut stratejileri daha da kritik hale gelecek.

Peki, BT liderlerinin aklında ne olacak?

Her An Her Yerde Bağlanırlık ve Paralel İnternetlerin Yılı

Uygulamalar ve bunlarla ilişkili veriler, tüm iş dünyasının can damarını oluşturuyor. Trilyonlarca cihazın bulunduğu ve hepsinin de veri üreterek ya da tüketerek bir "uygulama"nın bağlamına katkı sağlamada bir rolünün olduğu bir dünyada, her an her yerde bağlanırlık bir temel gereksinim haline geliyor. Citrix’e göre, 5G, WiFi6 (802.11ax) ve LoRa / LPWAN ağlarının genişlemesi, bağlanırlıkta çok büyük bir artışa olanak sağlayacak, Edge Bilişim için temel yapı taşını oluşturacak ve pek çok endüstri çapında sayısız yeni olasılığı açığa çıkaracak.

Küresel bant genişliğine yönelik talep giderek artarken, hiper ölçekleyicilerin hem deniz altındaki hem de karasal kapasiteleri daha önce benzeri görülmemiş ölçekte artırdıklarını, ağ trafiklerini hiper ölçekleyici omurgaları üzerinden taşımaları için işletmeleri teşvik ettiklerini görmeye devam edeceğiz. Bu, geleneksel internet yapısına kıyasla daha iyi performans, kapsama alanı ve artırılmış güvenlik vadeden "paralel internetler" için gereken fırsatı yaratacak.

Hiper Otomasyon öne çıkacak

İyi tanınan insan, süreç, teknoloji çerçevesi 1960'ların başlarından bu yana ortada ve işletmeler genellikle çalışanlarının ve araçlarının operasyonel verimliliğini artırmak için buna güvendi. Ancak pek çok kuruluşta, büyük ölçüde birimlerin birbiriyle bağlantısız yapısı ve mevcut olan veri adacıkları nedeniyle iş süreçlerinin radikal biçimde ve kökten değiştirilememesi çerçevenin zayıf noktasını oluşturuyordu.

Daha az karmaşık, birim odaklı sürecin ele alınması için Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) bir süredir giderek artan oranda kullanılıyor ama ya kuruluşlar insan kaynaklarının daha yüksek değerli görevler için serbest kalmasına yardımcı olmak amacıyla otomasyonu daha geniş kapsamlı bir biçimde, şirket çapında ele almak isterse ne olacak? Bu noktada, özetle Robotik Süreç Otomasyonu, Yapay Dar Zekâ, Süreç Keşfi ve Madenciliği, İş Süreci Yönetimi ile Düşük Oranda Kodlama Gerektiren İş Akışı gibi çeşitli etkinleştirme teknolojilerinin bir birleşimi olan ve süreçlerin geleneksel otomasyona kıyasla daha geniş bir bağlamda otomatikleştirilmesine yardımcı olmak üzere sağlanan hiper otomasyon devreye giriyor.

Hiper otomasyon, yalnızca bir dizi etkinleştirme teknolojisinin birleştirilmesiyle ilgili değil. Aynı zamanda optimum adım sayısının yeniden düşünülmesi ve bu adımların tüm kuruluş çapında otomatikleştirilmesi için teknolojilerin kullanılması aracılığıyla tüm sürecin yeniden tasarlanmasına odaklanıyor. Ve iş ve BT süreçlerinin dijital dönüşümüne ve otomatikleştirilmesine yönelik ihtiyaç giderek artarken çok büyük talep görecek. Aslına bakılırsa, Gartner hiper otomasyona olanak sağlayan yazılım pazarının 12,3'lük bileşik artış oranıyla 2025 yılında yaklaşık olarak 860 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Herkes İçin Yapay Zekâ

Yapay Zekâ ya da daha spesifik olarak Yapay Dar Zekâ, arabalarımızdan çevrim içi alışveriş deneyimlerimize kadar her yerde ve her yeni versiyonla daha da yaygın hale geliyor. Temel teknoloji giderek daha belirsiz hale geldikçe ve tüketilmesi daha kolay biçimde sunuldukça, olağanüstü inovasyon fırsatı da katlanarak artacak. Doğal dili koda çeviren bir yapay zekâ olan OpenAI Codex, bunun örneklerinden biri. Sistem, daha şimdiden bir düzineden fazla programlama dilinde ustalaşmış durumda ve doğal dildeki basit komutları yorumlayarak kullanıcı adına yürütebiliyor—mevcut uygulamalar için bir doğal dil arayüzü oluşturulmasına olanak sağlıyor—ve yeni deneyimler oluşturmak ve karmaşık arka uç sistemleriyle etkileşim kurmak için "seslerinden" başka bir şeye ihtiyaç duymayan iş kolları ya da son kullanıcılar için bir olasılıklar dünyasının kapılarını açıyor.

Merkezsizleştirme 

BT stratejilerinin geçirdiği evrim, zaman içinde farklı uygulamaların, hizmetlerin, mimarilerin ve teslimat modellerinin kısmen de olsa endüstri tarafından belirlenen aynı trendleri takip eden bir bileşimini yarattı. Gizliliğe, sahipliğe, güvene ve belirli bir markaya bağımlı kalmaya dair endişeler artmaya devam ederken, Merkezsizleştirilmiş Uygulamalara (dApps) ve bunların hem kurumsal hem de ticari geliştiriciler için nasıl yanıtlar sağlayabileceğine yönelik ilgi giderek artıyor. Merkezsizleştirilmiş Uygulamalar, dağıtık bir defterikebir üzerinde bulunan ve çalışan ve tek otoritenin kontrolüne tabi olmayan dijital uygulama ya da programları ifade ediyor. Bunlar, kullanıcı kimliği veya profil verileri gibi önemli bilgilerin fiili son kullanıcının mülkiyetinde kalmasına ve bir hizmet sağlayıcı tarafından depolanmamasına ya da kontrol edilmemesine imkân tanıyor. Merkezsizleştirilmiş Finans ya da DeFi, şu anda Merkezsizleştirilmiş Uygulamaların odaklandığı başlıca alanı oluşturuyor ve oldukça yeni olmasına karşın momentumu giderek artıyor ve diğer endüstriler için de takip edecekleri bir örnek oluşturması muhtemel. 

İhtiyaçlar Metaverse’in yeniden doğumuna yol açacak mı

Teknolojinin ve insan inovasyonunun tarihi büyük başarısızlıklarla dolu. Ortalamalar kanununa uygun olarak, Pebble Watch'tan Laser Disc'e kadar zamanında harika gibi görünen bazı fikirlerin göz açıp kapayıncaya kadar dünün haberlerinde kaldığını söylemek yanlış olmaz. Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik ve Karma Gerçeklik birkaç yıldır hayatımızda olmasına ve büyük vaatlerle ortaya çıkmasına karşın hiçbir zaman yaygın biçimde benimsenmedi. Reilly’e göre; ama bu yakında değişebilir.

"Ofis"in artık bir bina olmadığı pandemi sonrası dünyada iş birliğine yönelik giderek artan talep ve kuruluşların küresel seyahatlerini azaltarak karbon ayak izlerini küçültmek istemesi dahil olmak üzere çakışan ihtiyaçlar Metaverse'in yeniden doğumuna yol açacak mı? Yeni yetenek neslini ve neye alışkın olduklarını düşünün. Roblox ve Minecraft dünyaları aracılığıyla iş birliği yapıyor ve iletişim kuruyorlar.

Fizik kanunları ve elimizdeki mevcut teknolojiler, bir düğmeye basarak fiziksel olarak bir yerden diğerine gitmemize izin vermiyor. Peki, kendimizi fazlasıyla ikna edici ve aynı zamanda fiziksel sınırın ötesine geçmiş olduğumuza inanmamızı sağlayacak bir bulunma ve iş birliği hissi uyandıran bir dizi dijital ikizi oluşturulmuş, görsel açıdan gerçekçi dünyaya gerçek anlamda sokabilecek olsaydık ne olurdu? Dışarıda bu tür dünyaların kapılarını açabilecek teknolojiye sahip pek çok şirket var. Facebook, geleceğini üst evrende görüyor. Apple, bu alana adım atmaya mecbur kalmasına neden olacak miktarda teknolojiye sahip. Ve Google ya da Magic Leap'i de göz ardı edemeyiz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı