Mersin’de huzurun adresi Hobi Park açıldı
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından yapımı tamamlanan ve kura çekilişlileri Büyükşehir Belediyesi Encümen’i huzurunda şeffaf bir şekilde yapılan Hobi Parkı’nın açılışını gerçekleştirip, kazananlara anahtarlarını teslim etti.
“Huzur arayanlar zamanını burada geçirecek
Törende konuşan Başkan Seçer, Hobi Parkı’ndan “Çok güzel bir çalışma oldu” diye bahsederek, yapımda emeği geçenler teşekkür etti. Seçer, “Huzur arayanlar zamanını burada geçirecek. 188 vatandaşımız encümen huzurunda yapılan kura çekiminde burada hak sahibi oldular. 3 yıl burada boş zamanlarını şehirden, gürültüden, stresten uzak geçirmek bir şekilde burada geçirebilecekler. Güzel de dostluklar kuracaklar eminim” dedi.
“Yeşil alanları artırmalıyız”
Kent genelinde yeşil alanların artırılması gerektiği ve Büyükşehir’in bu konuya büyük önem verdiğini vurgulayan Seçer, “Millet olarak hep ‘Yeşil artsın’ diyoruz ama yeşil artmıyor beton artıyor. Bunda bir tezat var. Bütün siyasetçiler ‘Huzur, barış, kardeşlik’ diyor kavga artıyor. Herkes en güzel şeyi diliyor ama uygulamaya gelince tersini yapıyor. Şimdi para hırsı böyle binalar yaptırıyor. Oysa geniş geniş parkların olması lazım” diye konuştu.
Büyükşehir’e ait olan yerlerde mümkün olduğunca yeşil alan yaratacaklarını söyleyen Seçer, “Şehrin en değerli yerinde olsa dahi yeşillendirelim, kent meydanı yapalım. Örneğin İstiklal Caddesi düzenlemesi yaptık çok keyifli bir cadde oldu. Orada Kırmızı Lacivert İşhanı, Özel İdare İşhanı, Zafer Çarşısı var. Bunların tamamı belediyeye ait. Deprem riski taşıyor yıkmamız lazım orayı. Yakın zamanda da yıkacağız. Başka bir anlayış olsa yerine bir bina oluştururduk. Asla! Yıkacağız. Tertemiz olacak orası. Bir kent meydanı olsun, insanların zaman geçireceği alanlar yapalım istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“İnsanların toprakla uğraştığı alanlar yaratmalıyız”
Aynı anlayışla Silifke Caddesi’nde de bir kent meydanı oluşturduklarını hatırlatan Seçer, “Oysaki oraya da bina çıkabilirdik. Dedik ki ‘Kent meydanı olsun, insanlar gelsin çocuklarıyla orada vakit geçirsin. Otursun, güneşlensin kış mevsiminde, yaz mevsiminde gölgelensin’ işte şehrimizde bu alanları çoğaltmamız lazım. İnsanların toprakla uğraştığı, meşgale olarak bir bitki yetiştirdiği alanlar yaratmalıyız. İnsanın stresten, düşüncelerinden uzaklaşmasının en güzel yolu bahçesinde bitkiyle, ağaçla uğraşmak. Bunlar insana faydalı durumlar” dedi.
“Amacımız; kuralları ve kurumlarıyla tam demokrasi”
Yaklaşan seçimlerle ilgili de konuşan seçer, “Siyasetin de hakkını vereceğiz çünkü bizler siyasetçiyiz ve sizlerin seçtiği belediye başkanlarıyız. Bakanlar gibi atama değiliz. Valiler, kaymakamlar gibi bürokrasi değiliz. Onlar devletin görevlisi, onlar işini yapacak, devletin bürokratı olacak. Tabi o da tartışılır şimdi. İnşallah 15 Mayıs’tan sonra ‘Devletin partisi’ diye bir şey olmayacak. Çabamız böyle güzel günlere ulaşmak. Amacımız; kuralları ve kurumlarıyla tam demokrasi. Demokrasi olmazsa hiçbir şey olmaz” diye konuştu.
“İnsanların dörtte üçü bizden memnunsa demek ki bu belediye ayrımcılık yapmıyor”
Bazı insanların gerçekleştirilen hizmetlere ideolojik yaklaştığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “En güzel işleri yap yine bir kulp takar. Hoşuna gitmez, çünkü ideolojik bakıyor. Hakla, vicdanla bakmıyor. Oysa belediyecilik başka bir şeydir. Şimdi daha göreve gelmeden terör, terörist, bunlarla ilişkilendirilen bir belediyeden, hizmetlerinden bu kentte yaşayan her dört insandan üçü memnunsa demek ki bu belediye ayrımcılık yapmıyor. Çünkü her dört kişiden üçü CHP’ye oy vermiyor ki, bana oy vermedi ki. Demek ki bu belediye ayrımcılık yapmıyor” ifadelerini kullandı.
“Dini, milliyeti, imanı, mezhebi oy isteme aracı yapanlara kulaklarınızı tıkayın”
Vatandaşlardan ayrımcı dil kullanan siyasilere karşı kulaklarını tıkamalarını isteyen Başkan Seçer, “Bu ülkede ‘sen’, ‘ben’ diyenlere, dini, milliyeti, imanı, mezhebi oy isteme aracı yapanlara kulaklarınızı tıkayın. Bu millete yakışmaz. Bunları söylemek istemeyiz ama söylemek zorundayız. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanın mezhebiyle alay edemez. Bir Cumhurbaşkanı bu kadar küçük bir dil kullanamaz, yakışmaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin, dünyanın en değerli toprakları üzerinde bulunan bir ülkenin Cumhurbaşkanına bu yakışmaz. Ben bir belediye başkanı olarak esef duydum. Benim mezhebimle uğraşılması, öne çıkartılması, tam tersi benim bir başkasının mezhebiyle uğraşmam, onu aşağılamam, onun kökeni ile uğraşmam benim için Allah katında da vicdan katında da hukuk düzeyinde de insanlık düzeyinde de bir suçtur. Bunun vebali büyüktür” ifadelerine yer verdi.
